Corona Gerçeği

"Domuz gribi ile ilgili söylentilerin ortadan kalkmasını sağlamıştır. O zamanlar 23 Milyon avroya halkın şeklen olmayan bir hastalığa karşı aşı olması için aşı ilaçları sipariş edilmişti. Avrupadaki girişim ve raporlarıyla; ""sahte pandemiler"", özel askeri ve güvenlik şirketleri için kurallar, demokraside medyanın rolü, palyatif tıp, genetik testler, organ ve doku bağışlarının artan ekonomizasyonu gibi konuları politik gündeme getirdi. ""Yaratılan korkudan kar elde etmek için salgın hastalıklar icat eden şirketler veya işleri büyütmek için çatışmaya ihtiyaç duyan güvenlik endüstrisi, korku ve çaresizliğin tüm dünyada kar sağlamak için nasıl kullanıldığını gösterir. Şeffaflık ve yolsuzlukla mücadele özgürlük ve demokrasi için önemli ön şartlardır."" Türkçe tercümesi hazırlanıyor... »Und so werden jetzt auch die Politiker hofiert von vielen Wissenschaftlern, […] die wichtig sein wollen in der Politik, weil sie Gelder brauchen für ihre Institute, […] die dann in diesem Mainstream mit schwimmen und die auch etwas abhaben wollen: „Wir können auch helfen.“, „Wir haben eine App.“, „Wir haben ein Datenprogramm.“, „Wir können das machen.“, „Wir können …“ […] Das heißt, sie wollen auch Geld verdienen damit, wollen wichtig werden damit. Da fehlt bei uns eigentlich so diese nüchterne Betrachtungsweise, die einfach mal fragt: „Woran habt ihr das erkannt, dass dieses Virus gefährlich ist?“, „Wie war es denn vorher?“, „Hatten wir das nicht letztes Jahr auch schon?“, „Ist es überhaupt etwas Neues?“ Das fehlt.«"

"Deli Dana saçmalığının beyinlerimizden kaybolmasına anlamlı bir şekilde katkı sağlayan kişi. ● Biz bu yeni virüste bir milyon enfekte olmuş kişiden 30 unun ölebileceğinden korkuyoruz. Gözden kaçırdığımız ise, ön hastalıkları olan, önceden zayıf düşmüş ve Korona ile enfekte olmuş insanların zaten günde 20 yada 30 yada 40 yada 100 tanesinin vefat ettiği. Oysa bu hastaları virüs öldürmüyor. Durum bu iken biz tutup inanılmaz önlemler tedbirler almaya başladık. Ben bu tedbirleri saçma, çok aşırı hatta tehlikeli buluyorum. Emin olun ki bu önlemler bu kişilerin hayatlarını daha kısaltacaktır. Bunun üzerine yoğun ekonomik problemler eklenecek hatta birçok vatandaşın ekonomik varlığını tehlikeye atacaktır. Önlemler zarar verici ve bunu toplum kabul edip uygularsa buna toplu intihar diyebiliriz."

● Demokratik dediğimiz Fransa hükumeti kim ölecek kim yaşayacak kararları aldı. Yani kim daha zayıf ve yaşlı ve iyileşme şansı daha az ise onları tedavide geri sıraya attı. Burada Fransız hükümetini savunmak zorundayım. Başka seçeneği yoktu. Çünkü Prof. Drosten sayesinde toplu panik oluştu ve hastanelerin yetersiz kalacağı inancı yayıldı. ● Sayın Drosten, Sayın Span, Sayın Lauterbach, size bir önerim var: Bir dahakinde yeni bir virüs keşfettiğinizde, kendinize bir iyilik yapın ve bunu hemen herkese söylemeyin. İlk etapta alakalı ekipmanlarınızı kontrol edin sonrasında her eve maske ulaşmasını sağlayın. Güvenilir bilgiler toplayın. ● Hastaneler hasta insanlardan dolayı işlemez hale gelmediler, medyada yaratılan toplu panik nedeniyle sıkıntı yaşıyorlar. Bu virüs ancak bir grip virüsü kadar tehlikelidir.

​

Asıl problemin kafalardaki enfeksiyon olduğunu, corona kaosunun durdurulmasını söyleyen ve nedenlerini internet sitesinde sayısız kaynaklara dayandırarak açıklamaya ve youtube kanalından dünyaya sesini duyurmaya çalışan Alman bir doktor. ● Bu çığ gibi yaygınlaşıp uygulanan testler hiç güvenilir değil ve ciddice sorgulanabilir. ● Pozitif ortaya çıkmış bir test kesinlikle sağlıklı bir kişinin hastalanacağını ifade etmez. Hasatlarda ortaya çıkan pozitif bir test ise, hastalığın korona ile alakası olduğunda ifade etmez. ● Şimdi artık biz herhangi bir zatürreyi bir çırpıda koronavirüs-zatürresi yapabiliriz. Grip hastasını korona hastasına çevirebiliriz. ● Bir insan ne kadar korkarsa o kadarda hastalıklara eğilimli olur.

● PRC-testlerinde sık gördüğümüz, yanlış-pozitif olabilmeleri. Bu şu demek, test de herhangi yabancı tek bir molekül dahi pozitif gösterebilir. Bu her test edilenin hasta olduğu demek değildir. Bu hatta onun gerçekten bir koronavirüsü ile enfekte olduğunu ispat etmez. Bu virüsü hiç izole etmeden uygulanan ama kabul edilen bir test şekli. Oluşan paniğin temeli İtalya’dan gelen haberlere dayanmaktadır. Bu konuda ne kadar sahte haberlerin dolaştığını bilmemiz mümkün değil. İnternette çok İtalyan doktorlar gördüm, bol keseden bilgiler dağıtan. Onların orada öylesine anlattıkları hakkında yoğun kuşku içindeyim. Testler kaldırılsa hayat aynı eskisi gibi olur. Ortada bir şey göze çarpmaz. ● 'The Lancet' adlı bir sağlık dergisi vardır. Orada yazılan kanun gibidir. Bu dergide Italyan bir vaka süreci yayımlanmış ve hasta, öksürük, titreme, yüksek ateş, tükenmiş hal (nefes darlığı) ile gelir ve tedavisi şöyle gerçekleşir: Yüksek dozda kortizon, moxifloxacin (çok ağır antibiyotika) ve üstüne üstelik liponavir ve ritonavir vermişler. Bu son ikisi AIDS terapisinde kullanılan bağayı zehirli ilaçlardır ve bunların üzerine interferon (antiviral ve immün sistemi baskılayan) eklemişler. Son olarak bunların hepsinin üzerine geniş spektrumlu antibiyotik serpilmiş. Sonuç olarak 50 yaşında ki hasta ölmüştür. Bana kalırsa bu hasta yanlış tedaviden dolayı ölmüştür. ● Bunu korku, endişeden dolayı yaptıklarını düşünüyorum. Nefes darlığı var diye kortizon verdiler. Kortizon ilk etapta faydalı oldu, iltihap uyarılması bastırıldığı için. Çünkü kortizon bir lenfosit yok edicisidir. Bütün şişlikler diner ama bu aynı zamanda bedenin savunma yanıtını ortadan kaldırır. Ateş düşer. Hasta geçici olarak iyi hisseder. Daha rahat nefes alabilir. Oysa tedavinin tümü öldürücü sonuçlanabilir.. Bu tedavi şeklinin İtalya’da genel bir model olduğundan endişeliyim ama kendim İtalya’da değilim ve tıbbı kayıtları incelemem mümkün değil. Oysa The Lancet de böyle yazıyorsa, süreç böyle işlemiş demektir.

● Bütün solunumyolu hastalıklarında olduğu gibi, yaşlı ve bünyesi zayıf insanları korumamız gerek çünkü onların zatürreeye yakalanma tehlikesi ve bundan dolayı ölmesi riski yüksek. Bu ana problemlerimizden biri. Oysa çocuklar bu hastalık ile çok kolay baş edebiliyorlar. ● Bu yüzden çocuklar okula devam etmeli ve böylelikle sürü bağışıklığına katkı sağlanabilsin.. En geç dört hafta sonras virüs yok olmuş olur ve yaşlı insanlar tekrar ailelerine kavuşabilirler. ● Aslen çoğunluk virüsü kaptığıının hiç farkında olmayacaktı, özellikle çocuklar. ● Bu salgınlaşan ilk corona virüsü değil, sonuncusuda olmayacak. Bütün solunum yolları hastalığı salgınlarında süreç hep aynıdır: Hiç ellenmese iki hafta yükselir. Zirvesine ulaşır, iki hafta kalır. Sonra kaybolup gider. ● Çin de salgın bitmiştir. Aksi taktirde devamından haberimiz olurdu. Artık Çin de dahi bilgi geri tutmak yada gizlemek kolay değil. Orada acilen kurulan salgın hastaneleri dolup taşsa bilirdik. Bunu gizlemeleri mümkün olamazdı. ● Ben maaşımı hükümetten almıyorum. Bu sayede gerçekci bilim çalışmaları yapmam mümkün ve hakkım. Şöyle ki, hükümet müdahale etmeseydi bu salgın - bütün diğer solunumyolu hastalık-salgınları gibi - bitmiş olacaktı.

​

● Bu virüsün hastalık süreci, aynı diğer solunumyolu-hastalıklarında olduğu gibidir. Böylelikle grip virüsü ile karşılaştırılabilir. Oysa biz dikkatlice odaklandığımız için, bazı şeyler gözümüze çarpıyor. ● Vefat edenlerin büyük bir kısmı corona 'ile' ölenler coronadan 'dolayı' değil. Bunu özellikle Italyada gördük. Covid-19 un bulaşmışlarda ki, 10% varan ölüm oranında, aslen sabitleştirilmesi gereken; 100% diye ele aldığımız rakamdır.Çünkü virüsün bulaştığı insanların sayısının, test ile tespit ettiklerimizin sayısıın çok üstünde olduğunu kabul edersek (RKI nin ifade ettiği gibi) ölüm oranın birden çok çok daha az olduğu ortaya çıkacaktır.

● Yüksek derecede ağır belirti gösteren ve kendini iyi his etmeyen insanlarda SARS-CoV-2 (Covid-19) testi yapılmıştır. Çoğu sağlık sistemlerinde, test kapasitesi sınırlı olduğundan ve test edilenler özellikle belirti gösterenlerden oluştuğu için bu önümüzde ki oluşacak rakamların yanıltıcılığını yükseltecektir. Dışarıya kapalı ortam, sadece Diamond-Princess isminde ki yolcu gemisinde oluşmuştu. Orada ölüm oranı 1.0% idi ama yolcular genelde riskli gurup olan yaşlı insanlardan oluşuyordu. O halde Covid-19 da ölüm oranı gerçekten bu kadar düşük olabilir mi? Bazıları hayır diyor ve geçmiş yıllarda korona ya da diğer virüslerin, huzur ve bakım evlerinde 8% ölüm oranına sebep olduğuna, işaret ederek. ● Şimdi biz bu yeni virüsten bihaber olsaydık ve bundan dolayı PCR-Testleri yapmasaydık, gribe benzer hastalıktan' ortaya çıkan toplam vefat sayısı çok dikkat çekmezdi. En fazla, sadece bu sene grip sezonunun biraz daha ağır geçtiğini tespit ederdik.

● Italya' dan elimizde güvenilir rakamlar var. Ayrıca ünlü bilim dergisi olan 'Science' da salgın araştırmacıları tarafından yayımlanmış bir çalışma mevcut. Burada net ortaya çıkan: Enfekte olmuşların yaklaşık 80% ni kişinin haberi olmadan üzerinden geçmiştir. Ölenlerin 90% ise 70 yaşından üzeri olduğu kanıtlanmıştır. 50% si ise 80 yaş üzeri. ● Italyada gerçi diyagnos verilen 10 kişiden biri ölüyor bilgisi var ama bu Science da yaymlanan araştırmaya göre, istatiksel olarak bin de bir kişiye ( 0.001%.) denk gelmektedir. Her ölüm vakası tabiki de çok üzücü, oysa bunlar hayatlarının sonunda bulunan insanlardan oluşmaktadır. Aynen bir grip-sezonun da olduğu gibi. ● Okulları kapatırsak, çocukların tezinden bağışık olmalarını engellemiş oluruz. ● Doğru yolun hangisi olduğunu kendim de bilmiyorum ama bilimsel gerçekler daha verimli şekilde, politik kararlara entegre edilmeli.

​

● Medyaya baktığımızda bizim algımız, corona-virüsü sayesinde, her birimizin kişisel bir tehlike içinde bulunduğumuz. Evet, bu virus solunum organlarında enfekte yaratabilen, hastalık orataya çıkarabilen bir virus. Bazılarının bronşları ve akciğerleri üzerinde etken olabilir ve hatta zatürreeyi tetikliyebilir. Oysa ben şu gerçeği ifade etmek zorundayım ki; bu genelde çok yaşlılarda yada genç olupta akciğeri önceden zarar görmüş insanlarda ortaya çıkmaktadır. Bu durum, grip-virüsün de gördüklerimizin aynısıdır. Bulaşma şekli dahil.

​

​

​

​

● Şahsen, en iyi tavsiyenin sansasyonel ve çok iyi olmayan TV haberlerini izlemek için daha az zaman harcamak olduğunu söyleyebilirim. Covid19 salgınını kötü bir grip salgınına benzer olarak görüyorum.

​

​

​

​

​

​

​

​

​

​

● Ben, fazla riskli olanları korumak için, en az riskli olanların bağışıklıklarının virüse karşı bir kuvve oluşturması taraftarıyım. Genç ve sağlıklı olanlar virüs ile tanışıp antikor oluşturduktan sonra, riskli olanları bulaştırmaları mümkün olmaz

​

● Eldeki bu temel verilerden dolayı, bütün bir ülke haftalarca kapatılamaz. ● Inanılmaz bir merkezileştirme gözlemliyoruz. Federasyon (Alman birleşmiş eyaletleri) birdenbire kanunlar yürürlüğe sokuyor, daha doğrusu tek bir Federasyon bakanı ve artık eyaletlerin hiç bir hükmü yok.

​

​

​

​

● Bulunduğumuz durum çok açıklığa kavuşmuş değil, net değil. Diğer taraftan medya inanılmaz derecede durumu abartıyor.. Risk değerlendirmesi yapabilecek yetkili bir merci ortada yok. Almanya da senede 25.000 kişi normal gripten ölmektedir. Bu bilinip hesaba katılmış bir olaydır ve burada kimse bir şey sorgulamıyor. Tabi ki de her ölüm vakası üzücü ama insanlar ölen varlıklardır. Bu sadece tıbbın bildiği bir gerçek değil. Koronavirüsü ile bu sene yapılan ise aşırı tepkidir. ● Bir anahtar kelime ne kadar sık zikredilirse oluşan ilgi ve önemi de o kadar artar. Bugün durum öyle bir hale gelmiş ki, korona kelimesini duyanın aklına ilk ölüm geliyor. Çoğu insanın korona ile enfekte olup ve bunu hiç fark etmediği, çok az konuşuluyor. Yaşlı ve düşkün insanlara zarar vermesi üzücü. Ama bu gripte de böyle. ● Bence korona bir kaç hafta içinde geçmiş olacak ve herkes hayretlikle olan bitenlere şaşıracak.

​

​

​

​