Salgın Hastalıklar ve Göğüs Hastalıkları Uzmanı
Dr. Wolfgang Wodarg :
Klorokin ve yüksek dozlarda C vitamininin kanda oksijen taşıyan eritrositlere yani alyuvarlara
“Glukoz 6 fosfat dehidrogenaz eksikliğinde" zarar verdiği bilinmekte. Buna "Favizm" de denmekte.
Bu hastalık çok sık görülen bir enzim bozukluğuna daynamaktadır. Dünya çapında en sık rastlanan "enzim bozukluğu" hastalığıdır.
Bu eksikliğe sahip taşıyıcılara bakıldığında, çoğunun sıtma hastalığının yöresel olduğu veya bir zamanlar yöresel olduğu bölgelerden geldiği görülüyor.
Bu bozukluk kalıtsaldır.
Ve sorumlu genler X kromozomunda bulunur.
Biliyorsunuz kadınlarda 2 tane bulunur. Ve bunlardan birisi sağlam olabilir.
Kadınlarda bu komplikasyonun erkeklere göre daha nadir görünmesinin sebebi budur.
Çünkü erkeklerde yalnızca 1 adet X kromozomu vardır.
Ve bu kromozomun bozuk olması durumunda daha fazla risk altındadırlar.
Bu genetik kusura sahip olanların çoğu, sıtma hastalığının şu an veya geçmişte yaygın olduğu ülkelerde yaşayan kişilerdir. Bu yüzden ataları o bölgelerden göç etmiş kişiler de risk altında bulunmaktadır. Çünkü bu durum kalıtsaldır.
Bu kişiler oksijen yetersizliği ve solunum güçlüğü sorunlarına karşı risk altındadır.
Özellikle “Klorokin Türevleri” ya da yüksek dozlorda “C Vitamini” alırlarsa. Büyük ihtimalle favizmin yaygın olduğu ülkelerde ve oralardan gelen göçmenler. Hidroksiklorokin (HCQ), otoimmün (özbağışıklık) hastalıklarda da kullanılan eski bir sıtma ilacıdır.
Önerilen doz, sıtma koruyuculuğundakine göre yaklaşık 20 kat daha yüksektir! (Günde 400-800 mg)
Bununla birlikte, HCQ, kalıtsal glikoz-6-fosfat dehidrojenaz (G6PD) eksikliği durumunda kırmızı kan hücrelerine ciddi hasar veren ilaçlardan biridir. O zaman Eritrositler kitleler halinde patlarlar. Bunun sonucunda meydana gelen atıklar en küçük kan damarlarını tıkar, böbrekler ve beyin gibi hassas organlara zarar verir. Oksijeni taşıyan eritrositler patladığından oksijen de taşınamaz. Tipik zatürre belirtileri olmadan ciddi nefes darlığının olmasının nedenlerinden biri de budur. Akut (şiddetli) belirtiler, söz konusu tehlikeli ilaç tedavisi kesildikten sonra kan değerlerinin hızlı bir şekilde normalleşmesi sayesinde kendiliğinden düzelir. Mesela Afrika’da Sahra çölünün Güney kısmında kalıtsal G6PD eksikliğinin nüfusun %20-30'u arasında yaygın olduğunun nerdeyse kimse farkında değil gibi görünüyor. Ancak sıtmanın geçmişte yöresel olduğu veya hala görüldüğü diğer ülkelerde de G6PD eksikliğinin yaygınlığı yüksektir.
Eğer G6PD eksikliği olan kişiler bu HCQ tedbirini veya tedavisini alırsa, belirtiler kısa süre sonra ortaya çıkacaktır. Tedavinin başlangıcından 1-2 gün sonra, ani zayıflık, baş dönmesi, solunum sıkıntısı ve organ hasarı belirtileri olan çok ciddi bir klinik tablo ortaya çıkacak ve eğer toksik ilaç tedavisi hemen durdurulmazsa ölümcül olabilecektir. Dolayısıyla, şüpheli SARS-CoV-2 testinin HCQ gibi tehlikeli ilaçlarla tedavi veya önleme için bir tetikleyici olarak kullanılması, herhangi bir salgın hastalık olmaksızın çok sayıda kişiyi öldürebilir. Bu genetik özellik, Akdeniz ülkelerinde ve sıtmanın geçmişte meydana geldiği veya hala görüldüğü tüm bölgelerde yaygındır.
Kaynaklar :
Chloroquine may kill many people in Africa, Chicago and elsewhere!
www.wodarg.com/medical-detectives
Covid-19 – a case for medical detectives
multipolar-magazin.de/artikel/covid-19-a-case-for-medical-detectives
Türkçesi : Covid19 - Tıbbi Dedektiflere Göre Bir Dava
Stop the use of chloroquine & high doses intravenous vit. C treatm.
youtu.be/1rNYc_hxQjM
Otopsi yapılırsa ölümlerin kovid değil de ilaçlar sebebiyle olduğu ortaya çıkacak !
Korona İlaçları ÖLDÜRÜYOR mu?
Comments