Mehmet Kafkaslıgil'in harika anlatımıyla...
22 yıl önce bugün, dünyamızı şekillendiren olaylardan biri yaşandı.
Suudi teröristler ikiz kulelere uçakla dalarak 3.000'e yakın kişiyi öldürdü.
Ya da bize bunu anlattılar en azından.
O zamanlar internet yaygın değil tabii. Medya ne söylüyorsa inanıyorduk.
Olayın sonuçları o kadar güç sahiplerinin işine geldi ki, olayın kendisinde o kadar saçmalık var ki, nasıl yutturdular bize bu düzmeceyi helal olsun vallahi.
Bir nefeste saymaya çalışalım şimdi 11 Eylül'deki soru işaretlerini. Herkes kendi kararını kendi versin.
3 yıl önce Beyrut limanındaki patlamayı hatırlıyoruz. 2.750 ton patlayıcı bu binayı yıkamadı. 1995'te 3.200 kiloluk patlayıcı ile yapılan Oklahoma saldırısı sonrasında da bu bina ayaktaydı.
Dünya Ticaret Merkezi'nin yapımında çalışan mühendisler şaşkın. "Uçak çarpması, mümkün değil bu binayı yıkamaz" diyorlar.
İtfaiyecilerin her kattan patlayıcı sesleri duymasını boşverin.
Jet yakıtının çeliği eritebilecek sıcaklığa ulaşamadığını bilsek de çeliği eriten yangın teröristlerin pasaport kağıtlarına dokunmuyor.
2 çocuk kavga etse olay yerini incelemeye çağıran FBI, tarihin en büyük terör saldırısının üstüne hemen kapatıyor. Molozları toplayıp oldu bittiye getiriyor.
Yine tarihlerinin en büyük saldırısını araştırmak için toplanan kurulun bütçesi, Bill Clinton'un evlilik dışı ilişkilerini araştırandan daha küçük.
Ve Bush ailesi ile iş ilişkileri bulunan bin Ladinlerin saldırıdan 1 gün sonra özel izinle ülkeden çıkmalarının mantığı ne acaba?
Dönemin Savunma Bakanı Ramsfeld'in saldırıdan bir gün önce "Pentagon'un 2.3 trilyon dolarını bulamıyoruz, yok olmuş" açıklamasının güme gitmesi mi rastlantı yoksa o parayı araştıran denetim şirketinin Dünya Ticaret Merkezi'nde ofisinin olması mı?
Ramsfeld demişken kendisinin şirketi AMEC'in, saldırı sonrasında inşaat işlerinden 500 milyon dolarlık ihale aldığını da hatırlayalım.
Peki, binayı saldırıdan sadece 6 hafta önce devralarak terör saldırılarına karşı sigortalayıp 4,5 milyar dolar cebe atan Larry Silverstein'ın şansına ne diyorsunuz?
Bir tane de Pentagon'a çarptığı iddia edilen uçak vardı. Geride hiç iz bırakmayan, hiçbir kameraya yakalanmayan hayalet uçak.
Bu saydıklarımın bir tanesi bile resmi açıklamalara büyük şüphe düşürecekken hiçbiri numara 7 ofis binasının yıkılışı kadar saçma ve bariz değil. 11 Eylül'de 2 tane uçak çarptı 3 tane bina yıkıldı. Kontrollü bir yıkım olduğu o kadar belli ki. Açıklamalarına göre ikiz kulelerden moloz düşmüş, yangın çıkarmış binada. O da yıkıma sebep olmuş. Yangın hiç böyle bir binayı yıkar mı? İskambil kağıdından mı yapmışlar binayı? Ayrıca olay günü daha bina yıkılmadan BBC'de habere çıkıyor "yıkıldı" diye.
11 Eylül'den sonra ABD'de vatanseverlik diye bir yasa çıkardılar ve bireysel hak özgürlükler bitti.
Devlet tüm vatandaşların her anını izleyip kaydetti, istediğini gözaltına aldı, kimse sesini çıkaramadı.
90'larda böyle bir şeyin olması hayal bile edilemezdi.
Güç merkezi toplandı, güvenlik retoriği popülerleşti.
Dünya çok tehlikeli bir yer algısı ve büyük korkular halkın bilinçaltına yerleştirildi.
Düzmece savaşlarla ülkeler yağmalandı. 5 milyona yakın kişi öldürüldü. 60 milyon kişi evini değiştirmek zorunda kaldı.
Dick Cheyney gibi siyasetçiler savaşlardan milyarlarca dolar cebe koydu.
Ve içinde bulunduğumuz distopyaya da hazırlık yapıldı.
Bunlar 11 Eylül saldırıları olmadan yapılamazdı. Klasik bir sahte bayrak operasyonu.
Vietnam Savaşı'na başlamak için de kendi kendilerine saldırıp "Bize onlar saldırdı" demişlerdi.
Mahalle jargonu ile karşı tarafa geçip kendine üç-beş bomba attırmak bu olay.
Biraz aklı çalışan herkesin bildiği şeyler. Ve onların da güvendiği tek şey ortalama insanın zeka düzeyi.
Kaynak :
11.09.2023 Mehmet Kafkaslıgil YouTube Kanalı 11 eylül hatırası
Comments