top of page

Tıbbi Araştırmalara göre Yüz Maskeleri HASTANELERDE BİLE İŞE YARAMIYOR !

Güncelleme tarihi: 18 Tem 2021

Yazıdan SATIR BAŞLARI…

Dr. Orr Colchester Severalls Cerrahi biriminde çalışan bir cerrah idi. 1980 yılının mart ayından ağustosa kadar olan aylık bir sürede, cerrahi birimindeki cerrahlar ve diğer personel ameliyat sırasında maske takmazlarsa ne olacağını denemeye karar verdiler.

Ve buldukları sonuç onları şaşırttı, çünkü maskesiz ameliyatlarda yara enfeksiyonları, maskeli ameliyatlara nazaran yarıya kadar düşmüştü.

Vardıkları sonuç : “minimum bulaşma maske takılmadığı zaman olmaktadır” ve “ameliyat sırasındaki maske takmaktan vazgeçilebilir”.

Ancak son kırk beş yıldaki tıp literatürünün tutarlı bir şekilde maskelerin hastalığın yayılmasını önlemede yararsız olduğunu belirtmesi beni şaşırttı. Hatta maskelerin bakteri ve virüsleri yayan sağlıksız nesneler olduğu yazılıyordu.

Tunevall’ın 1991 çalışmasında, genel cerrahi ekibi iki yıl boyunca ameliyatlarının yarısında hiç maske takmadı. Maske ile yapılan 1.537 ameliyat sonrasında yara enfeksiyon oranı % 4.7 olurken, maskesiz yapılan 1.551 ameliyat sonrasında yara enfeksiyon oranı sadece % 3.5 oldu.

● İsveç'teki Karolinska Enstitüsündeki cerrahlar, maske kullanımını destekleyen kanıtların bulunmadığını kabul ederek, 2010 yılında anestezi uzmanları ve diğer ameliyat personeli için maske gerekliliğine son verdi.

● Lipp ve Edwards, 2014 yılında cerrahi literatürü gözden geçirdiler ve "herhangi bir deneyde maskeli ve maskesiz grup arasındaki enfeksiyon oranlarında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulamadılar." Vincent ve Edwards bu incelemeyi 2016'da tekrar güncelledi ve aynı sonucu buldu. ● Çin'deki okullar artık öğrencilerin beden eğitimi yaparken maske takmasını yasaklıyor. En az üç çocuk beden eğitimi derslerinde öldü; ikisi okulda maskeli şekilde koşarken, diğeri 26 yaşındaki bir genç, maske takıp iki buçuk mil koştuktan sonra ciğerleri çökerek. ● Maske takma zorunluluğu ölüm oranlarını hiçbir yerde düşürmedi. İnsanlara iç ve dış mekanlarda yüz maskesi takmaları emrini vermeyen 20 ABD eyaleti, maskeleri zorunlu tutan 30 eyalete göre COVID-19 ölüm oranlarını önemli ölçüde düşürdü. Maske takılmayan eyaletlerde COVID-19 ölüm oranları 100.000 kişi başına 20'nin altındadır ve hiçbirinin ölüm oranı 55'ten yüksek değildir. 55'den yüksek ölüm oranlarına sahip 13 eyaletin tümü, tüm maske takma zorunluluğunun olduğu eyaletlerdir. Maske onları korumadı.

Bir Düzineden Fazla Güvenilir Tıbbi Araştırma Yüz Maskelerinin Hastanelerde Bile İşe Yaramadığını Yazıyor!


15.08.2020

Arthur Firstenberg tarafından yazıldı,


Tıp fakültesinde okuyan biri olarak Neil Orr’un 1981’de İngiltere Kraliyet Cerrahlar yıllıklarında basılmış olan çalışmasını okuduğumda şok olmuştum.

Dr.Orr Colchester Severalls Cerrahi biriminde çalışan bir cerrah idi. 1980 yılının mart ayından ağustosa kadar olan 6 aylık bir sürede, cerrahi birimindeki cerrahlar ve diğer personel ameliyat sırasında maske takmazlarsa ne olacağını denemeye karar verdiler.

Yani, altı ay boyunca herhangi bir maske takmadılar ve 1980 yılının mart ve ağustos ayları arasındaki yara enfeksiyonlarını bir önceki yılın aynı dönemi ile karşılaştırdılar.

Ve buldukları sonuç onları şaşırttı, çünkü maskesiz ameliyatlarda yara enfeksiyonları, maskeli ameliyatlara nazaran yarıya kadar düşmüştü.

Vardıkları sonuç : “minimum bulaşma maske takılmadığı zaman olmaktadır” ve “ameliyat sırasındaki maske takmaktan vazgeçilebilir”.

Tıbbi literatürü devamlı okuduğum için çok şaşırmıştım, yukarıdaki sonucun bir rastlantı olduğundan ve daha yeni çalışmaların hastalığın yayılmasını önlemede maskelerin faydasını göstermesi gerektiğinden emindim.

Ancak son kırk beş yıldaki tıp literatürünün tutarlı bir şekilde maskelerin hastalığın yayılmasını önlemede yararsız olduğunu belirtmesi beni şaşırttı. Hatta maskelerin bakteri ve virüsleri yayan sağlıksız nesneler olduğu yazılıyordu.

Kişilerden ve cerrahi yüz maskesinden etkilenen ameliyathane ortamı:

  • Ritter et al. 1975 yılında cerrahi yüz maskesi takmanın ameliyathane içinde bulaşmaya bir etkisi olmadığını tespit etmiştir.

  • Ha’eri ve Wiley, 1980 yılında 20 ameliyatta cerrahi maskelerin iç kısmına insan albümin mikro kürelerini uyguladılar. Her ameliyatın sonunda yara yıkamaları mikroskop altında incelendi. "Yaranın parçacık bulaşıcılığı tüm deneylerde kanıtlandı.

  • Laslett ve Sabin, 1989'da kalp kateterizasyonu (çok ince ve küçük plastik tüplerin kasık ya da boyun bölgesi toplar ya da atar damarlarından girilerek kalbe kadar ilerletilmesi) sırasında kep ve maskelerin gerekli olmadığını buldular. “Başlık veya maske kullanılıp kullanılmadığına bakılmaksızın hiçbir hastada enfeksiyon bulunmadı” diye yazdılar. Sjøl ve Kelbaek 2002'de aynı sonuca vardılar.

  • Tunevall’ın 1991 çalışmasında, genel cerrahi ekibi iki yıl boyunca ameliyatlarının yarısında hiç maske takmadı. Maske ile yapılan 1.537 ameliyat sonrasında yara enfeksiyon oranı % 4.7 olurken, maskesiz yapılan 1.551 ameliyat sonrasında yara enfeksiyon oranı sadece % 3.5 oldu.

  • 2001 yılında Skinner ve Sutton tarafından yapılan bir incelemede şu sonuca varılmıştır: “Cerrahi yüz maskelerinin kullanımının durdurulmasına ilişkin kanıtlar, bunların sürekli kullanımlarını destekleyen mevcut kanıtlardan daha güçlü görünmektedir.

  • Lahme ve ark., 2001 yılındaki çalışmalarında “Bölgesel anestezi sırasında hastaların taktığı cerrahi yüz maskelerinin, çalışmamızda operasyon alanı üzerindeki havadaki bakteri konsantrasyonunu azaltmadığını ve bu yüzden gerekli değildirler. " demektedirler.

  • Figueiredo ve ark., 2001 yılında, maskesiz periton diyalizi (böbrek yetmezliği olan hastalarda bir tedavi yöntemidir) yaptıkları beş yıl içinde, ünitelerindeki peritonit oranlarının, maske takılan hastanelerdeki oranlardan farklı olmadığını gösterdiler.

  • Bahli, 2009 yılında sistematik bir literatür taraması yaptı ve "maskeli ve maskesiz ameliyat edilen gruplar arasında ameliyat sonrası yara enfeksiyonu vakalarında önemli bir fark gözlenmediğini" belirtti.

  • İsveç'teki Karolinska Enstitüsündeki cerrahlar, maske kullanımını destekleyen kanıtların bulunmadığını kabul ederek, 2010 yılında anestezi uzmanları ve diğer ameliyat personeli için maske gerekliliğine son verdi. Dr.Eva Sellden “Ameliyat personeli için rutin cerrahi maskeyi kullanma gerekliliğini kaldırma kararı genel uygulamadan bir sapmadır. Ancak maske zorunluğunu destekleyecek bir kanıt yoktur” dedi.

  • Webster ve ark., 2010 yılında 827 hastaya yapılan doğum, jinekolojik, genel, ortopedik, meme ve ürolojik ameliyatlarını inceledi. Ameliyatların yarısında tüm personel maske taktı, diğer yarısında da personelden kimse maske takmadı. Maskeli ameliyatların % 11,5'inde ve maskesiz ameliyatların ise sadece % 9,0'unda cerrahi ameliyat enfeksiyonları gözlemlendi.

  • Lipp ve Edwards, 2014 yılında cerrahi literatürü gözden geçirdiler ve "herhangi bir deneyde maskeli ve maskesiz grup arasındaki enfeksiyon oranlarında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulamadılar." Vincent ve Edwards bu incelemeyi 2016'da tekrar güncelledi ve aynı sonucu buldu.

  • Carøe, dört ayrı araştırma ve 6.006 hastaya dayanan 2014 tarihli bir çalışmasında, cerrahi maskenin kullanıldığı veya kullanılmadığı hiçbir çalışmada ameliyat sonrası enfeksiyonların sayısında bir fark bulunmadığını belirtti.

  • Salassa ve Swiontkowski, 2014 yılında ameliyathanede ovalama, maske ve başörtülerinin gerekliliğini araştırdılar ve "bu önlemlerin cerrahi alan enfeksiyonunun yayılımını azalttığına dair hiçbir kanıt olmadığı" sonucuna vardılar.

  • 2015 yılında literatürü gözden geçiren Da Zhou ve ark., "yüz maskelerinin hastayı veya cerrahı bulaşıcı kontaminasyondan (bulaştırma) koruduğu iddialarını destekleyecek önemli kanıtların olmadığı sonucuna varmıştır.

Çin'deki okullar artık öğrencilerin beden eğitimi yaparken maske takmasını yasaklıyor. Neden? Çünkü maske onları az kaldı öldürüyordu. Onları oksijensiz bırakıp, ölmelerine sebep oluyordu. En az üç çocuk beden eğitimi derslerinde öldü; ikisi okulda maskeli şekilde koşarken, diğeri 26 yaşındaki bir genç, maske takıp iki buçuk mil koştuktan sonra ciğerleri çökerek.

Maske takma zorunluluğu ölüm oranlarını hiçbir yerde düşürmedi. İnsanlara iç ve dış mekanlarda yüz maskesi takmaları emrini vermeyen 20 ABD eyaleti, zorunlu maskeleri olan 30 eyalete göre COVID-19 ölüm oranlarını önemli ölçüde düşürdü. Maske takılmayan eyaletlerde COVID-19 ölüm oranları 100.000 kişi başına 20'nin altındadır ve hiçbirinin ölüm oranı 55'ten yüksek değildir. 55'den yüksek ölüm oranlarına sahip 13 eyaletin tümü, tüm maske takma zorunluluğunun olduğu eyaletlerdir. Maske onları korumadı.

Benjamin Cherry, New View dergisinin 2020 yaz sayısında "Anlamsız bir ayrılığın, kalıcı hastalığında yaşıyoruz" diyor. Hayatları, doğayı ve ruhları mahveden bir ayrılık.

Arthur Firstenberg 11 Ağustos 2020

Paylaştığı için Kim Borba-Galati’ye teşekkür ederiz.


Çeviri: M.T.


1.698 görüntüleme

İlgili Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page