top of page

İklim Kanunu TBMM’den GEÇMEMELİ ! Geleceğin için İMZALA

Kaynak : @gulltemel

İKLİM KANUNUNUZ HİÇBİR ŞEKİLDE BİLİMSEL KANITLARA DAYANMIYOR.

BİLİM YOKSA, İDEOLOJİ VARDIR!


CO2/YAŞAM DÜŞMANI İDEOLOJİNİN ÜRÜNÜ OLAN İKLİM KANUNUNU TÜRK MİLLETİ ASLA ONAYLAMIYOR!


  1. CO2'nin tüm atmosferdeki gazlara oranı %0,04'tür. %0.04 oranındaki CO2'nin insana atfedilen oranı ise %3.225'dir. Yani insan kaynaklı CO2'nin tüm atmosfere oranı %0,00132'dir. Bu eser miktarın, iklim değişikliğine sebep olduğunun bilimsel hiçbir kanıtı yoktur!

  2. Bugün tüm dünyadaki bağımsız fizikçilerin, kimyagerlerin ve klimatologların ısrarla deklare ettiği şey şudur: CO2 moleküler düzeyde de yeterli ısı tutamaz. CO2'nin iklimi etkileyecek düzeyde ısıya neden olabileceğine dair bilimsel hiçbir kanıtı yoktur!

  3. CO2 bitkilerin, alglerin besinidir. Bitkiler güneş ışığında CO2 ile beslenir ve geriye oksijen açığa çıkarırlar. Bu, insan ve diğer tüm canlılık için gerekli bir işlemdir. Daha az CO2 demek, daha az oksijen çıktısı demektir. CO2 belli bir seviyede tutulmalı diyorsunuz. Bu seviyeyi kim/ne belirliyor? Optimum seviyeyi belirleyen hiçbir bilimsel çalışma yapılmamıştır. CO2'nin azaltılmasının canlılık için olumlu olduğu düşüncesinin bilimsel hiçbir kanıtı sunulmamıştır!

  4. CO2 konsantrasyonu x ppm'den, y ppm'ye kadar arttı diyorsunuz. Fakat bu artışın şehirlerde, sanayi bölgelerinde olup olmadığını belirtmiyorsunuz. Türkiye’de 300’e yakın meteoroloji istasyonu şehirlerde, yerleşim birimlerinde ve havalimanlarında konumlanmış vaziyettedir. Bu istasyonlardan gelen hiçbir verinin geçerliliği olamaz. Ne ısı ölçümü için ne de CO2 ölçümü için... Çünkü şehirlerdeki beton ısısı ölçümleri ve egzozlardan kaynaklı yoğunlaşmış CO2 ölçümleri mutlaka verileri etkileyecektir. Bu istasyonlar sonuçları etkileyen “kirli” veriler üretmektedir. Halbuki sadece yerleşim birimlerinden uzak, kırsal kesimlerdeki istasyonlar kullanılmalıydı. Ayrıca hangi istasyondan hangi verilerin geldiği şeffaf bir şekilde insanlara gösterilmeliydi. Türkiye ile alakalı bir kaynağa hâlâ ulaşılamıyor. Yine aynı şekilde dünyanın pek çok ülkesindeki meteoroloji istasyonları Türkiye’de olduğu gibi şehirlerde yerleşim birimlerinde ve havalimanlarında konumlanmıştır. Yani aslında hiçbir ülkenin elinde CO2’nin tüm atmosferde artış gösterdiğini bildiren şeffaf veriler mevcut değildir. Netice olarak CO2 konsantrasyonunun tüm atmosferde artış gösterdiğinin bilimsel hiçbir kanıtı yoktur!

  5. CO2 artışı ve atmosferik ısınma arasında her zaman doğrusal bir oran olduğunu gösteren bilimsel hiçbir kanıt yoktur! Aksine, tarihi tüm bilimsel kayıtlar, CO2 ile ısı arasında zaman zaman zıt istikamette hareketler göstermektedir. Dolayısıyla CO2, atmosferdeki olabilecek herhangi bir ısı artışının sebebi olamaz. Aksi olsaydı, BÜTÜN tarihi bilimsel kayıtlarda bunu görmemiz gerekirdi. Böyle bir durum yok.

  6. CO2'nin atmosferde ısınmaya neden olacak kadar moleküler düzeyde yeterli ısı tuttuğunun, atmosferdeki oranı da hesaba katılarak, bugün deneyleyerek gösterilmiş hiçbir bilimsel kanıtı yoktur! Aksine CO2’nin yeterli seviyede ısıya neden olamayacağını gösteren deney sonuçları vardır.

  7. CO2’nin atmosferdeki ısıyı kontrol edebilecek düzeyde ısı yansıttığını, atmosferdeki oranını da hesaba katarak gösterilebilmiş hiçbir bilimsel kanıt yoktur!


Bugün hiçbir Türk iklim bilim adamı yukarıda saydıklarımıza yönelik bilimsel çalışma sunamamıştır. Aksine Türkiye’de meteorolojinin sunduğu bütün veriler şaibelidir. Bu hayati ve atmosferdeki eser miktardaki gazın, azaltılmasının ve hatta sıfırlanmasının talep edilmesi için, ne bilimsel, ne mantık, ne akıl yönünden tek bir geçerlilik yoktur!


Sizler CO2 ile atmosferik ısı ilişkisi üzerinden bilimsel kanıt sunamadan, CO2'nin iklimi değiştirdiği sanki bilimsel bir gerçeklikmiş gibi bu meseleyi mevzuata bağlamayı talep ediyorsunuz. Türk Milletinin iradesini hiçe sayarak, "kotalı karbon kullanımı, karbon ayak izi takibi, karbon vergisi vs." gibi T.C. Devletinin tüm organlarını felce uğratacak, her bir T.C. vatandaşının başta temel hak ve özgürlüklerini hiçe sayacak yaptırımlara sonuna kadar kapı aralayacak olan İklim Kanununu TBMM’ye taşımak istiyorsunuz.


Milyonda bir ihtimaller üzerinden gerçek dünyayla hiçbir ilişkisi olmayan teori olarak bile sınıflandırılamayacak iklim modelleri üzerinden, milyonlarca insanın hayatı tayin edilmektedir.


BU KASITLIDIR!


Temelde hiçbir bilimsel, hukuki, ahlaki ve vicdani dayanağı olmayan bu kanun, hiçbir şekilde Türk Milletinin Meclisinden geçmemelidir! Bu kanuna Türk Milletinin hiçbir surette izni ve onayı yoktur!

T.C. DEVLETİNE KÜRESELCİ EMPERYALİST OLİGARŞİNİN DAYATTIĞI HİÇBİR YIKIM POLİTİKASINA TÜRK MİLLETİNİN ONAYI YOKTUR VE OLMAYACAKTIR!
Sizlere rica etmiyoruz. Sizlere yalvarmıyoruz. Size emrediyoruz! O kanun TBMM'den geçmemeli!

Aksini düşünmeyin. Uyarıyoruz!

TÜRK MİLLETİNİ KARŞINIZA ALMA HATASINA DÜŞMEYİN!

TÜRK MİLLETİNİ KARŞINIZA ALMA HATASINA DÜŞMEYİN!

TÜRK MİLLETİNİ KARŞINIZA ALMA HATASINA DÜŞMEYİN!



Bu linkten diğer İklim Kanununun reddi için verilen dilekçeleri imzaladığımız gibi,

"KARBONDİOKSİTTEN (CO2) KAYNAKLI İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ OLDUĞU İDDİASI BİLİMLE BAĞDAŞMAZ VE TAMAMEN YALANDIR"

başlıklı dilekçeyi de bulup mutlaka imzalayalım: https://edilekce.tbmm.gov.tr/Ebasvuru/ImzayaAcilanDilekceler


Teşekkürler



1.091 görüntüleme

İlgili Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page