Size cehaletin, rezilliğin, kepazeliğin ve korkaklığın resmini göstermek istiyorum. Lütfen ekteki görsellere bakın.
Beni tanımıyor ama arkamdan bu lafları söyleyebiliyor.
"Kuduz" üzerine yazdığım hiçbir yazıyı okumadı.
Bu yazı dizisinde adına "kuduz virüsü" dedikleri bir unsurun varlığının, Pasteur ile ve Pasteur'dan sonra da, hiçbir zaman gösterilemediğini, tarihte ve güncel olarak kullanılan sözde tespit yöntemlerinin bu "virüs"ü tespit etmekten çok uzak olduğunu kanıtlarıyla anlattım:
Elbette, asla ilgilenmedi.
Fakat bir şey sezdi; "kuduz diye bir şey yok" derken bu sözün altını kanıtlarla doldurduğumu...
Olası bir "kuduz" tartışmasının önünü almak için ise beni engelledi.
Tıpkı diğer kuduz propagandacı arkadaşı/görevdaşı Nilüfer Sabuncuoğlu gibi...
Bu kişiler hayatlarında hiçbir zaman "kuduz virüsü" görmediler.
Hayatlarında bir kez olsun "kuduz" olan bir insan görmediler.
Hayatlarında "kuduz" bir köpek dahi görmediler.
Sokaktaki adamın kafasında "kuduz" imajı nasıl ki Yeşilçam filmlerine dayanır, bunların tüm "kuduz" bilgisi de sadece teoriğe, Pasteur'le başlayan modern "kurt adam" efsanesine, bilimle uzaktan yakından alakası bulunmayan çeşitli söylentilere, ezberlere vs. dayanır.
"Kuduz" konusunda o adamdan daha fazlasına sahip değiller.
Bu kişilerin isim önü unvanları ne kadar cahil olduklarını görememeniz için gözlerinizin önüne set çekmesin.
Çok cahiller. Gerçekler karşısında tüm unvanları çöp. Tüm eğitimleri çöp.
O eğitimleri ve unvanları, ilaç şirketlerinin klasik şarlatanlıklarını topluma daha iyi yedirebilmeye yarıyor.
Klavye başına geçip gerçekte var olmayan kuduz virüsünü varmış gibi anlatıyorlar.
Nerede DSÖ gibi soykırımcı, öjenist mantaliteye sahip kurum/kuruluş varsa onun "veri"lerine yaslanıp topluma yok yere korku pompalıyorlar.
Çünkü "birileri" daha fazla insana kuduz aşısı yapmak istiyor.
Çünkü o zehrin zorunlu tutulması için bu kişiler aracılığıyla "kuduz" korkusunun olabildiğince tırmandırılması gerekiyor. Çünkü o zehirleri çocukların rutin aşılarına da eklemek için daha fazla kuduz propagandasına ihtiyaç var.
Dertleri sokakların güvenliği değil!
Dertleri çocuklarınız değil!
Onlar çocuklarınızın gerçek düşmanları!
"Başıboş köpekler" üzerinden kuduz propagandası yürüten kim olursa olsun kuduz aşısı üreten soykırımcı ilaç şirketlerinin menfaatine çalışır ve bu kişiler azılı çocuk düşmanıdır!
N. Bulut ve N. Sabuncuoğlu,
Bu gerçekler ışığında siz azılı çocuk düşmanısınız!
Siz insanlık düşmanısınız!
Sizlere yine ve yeniden açık çağrı; Beni mahkemeye vermekten çekinmeyin. Stefan Lanka'nın "kızamık" davası gibi, Türkiye'nin de bir "kuduz" davası olmasını can-ı gönülden isterim.
Elinizde varsa;
- "Kuduz virüsünün" izole edilip fiziki varlığının gösterilebildiği, elbette KONTROL DENEYİ aşaması atlanmamış gerçek bir izolasyon çalışmasını,
- PCR'ın izole edilebilmiş bu "virüs"ün varlığını kişide tespit edilebildiğinin kanıtlarını,
- Kuduz aşısının istisnasız her bir içeriğinin (grafen platformuna geçmediğini düşünürsek) alüminyum, formaldehit, polisorbat 80, insan ve hayvan ölü hücre parçaları vs. kan dolaşımına girdikten sonra kısa ve/veya uzun vadede hasar bırakmayacağına teminat verebilecek, ilaç şirketlerinden tamamen BAĞIMSIZ laboratuvarlarca yürütülen gerçek bir güvenlik testini... Ve şimdiye dek kuduz propagandası için kullandığınız tüm yayınların TARAFSIZ VE BAĞIMSIZ olduğunun senetlerini vs.
o mahkemeye sunmak zorunda olacağınızı bilin.
Fakat hiçbiri elinizde yok.
Her anlamda rezilsiniz.
Ancak kanıtlara dayanan gerçek bilimi değil, unvan takipçilerini kandırabilirsiniz.
Gerçeklerle alakanız, "kuduz köpek tarafından ısırılırsan görürsün" gibi ucuz, refleksel karşılık veren trollerinizin gerçeklerle alakası kadar.
Daha 2 sene öncesine dek "Böyle bir virüs yok, Covid salgını yok" diyenlere de "Covid olursan görürsün" diye karşılık veriyordunuz.
Bu korkutmayla hiç yere milyonlarca insana 8+8 favipiravir zehrini, üzerine, bugün olağanüstü seviyelerde görülen CD4 düşüklüğünden kalp krizlerine kadar sayısız sağlık hasarının TEK SORUMLUSU olan o Covid aşılarını aldırdınız!
Milyonlarca insanın aşı hasarı almasına ve binlerce insanın ölümüne sebep oldunuz!
Şimdi de kuduz aşılarını aldırmak için çalışıyorsunuz.
Çok, çok kötü bir sona doğru ilerliyorsunuz.
Ne diyeyim? Durmayın, devam edin.
Gül TEMEL / 27.02.2025
YORUMLARDAN...
Gül Temel :
Daha büyük endişe uyduruk "kuduz risk temaslı" sayısını bahane gösterip kuduz aşısını zorunlu tutmak istemeleri.
Bir de GAVI'nin okul çağı aşılarına kuduz aşılarını ekleme isteği beklemede tabii...
Etki ajanları da sahada, "kuduz yayılıyor" diye çığırtkanlık yapıp toplumu hazırlama görevinde...
Tavrı o kadar net, çünkü o bir görevli.
Gül Temel :
Tipik bir aşıcı nasıl olur sorusunun tüm cevaplarını veriyor:
- Hak - hukuk tanımaz (Bebeğine aşı yaptırmayan ailelere karşı alçakça söylemleri oldu)
- Su içme rahatlığında yalan söyler. (Kuduz ve kist hidatik yalanları özellikle)
- Eleştiriye kapalı (Yorumları kısıtlıyor, aksi söylemlere karşı "zırvalık" diyor vs.)
- Mukallit. (taklitçi)
- Dogmatik. ve her aşıcıda olmazsa olmaz bir özelliğe sahip,
- Canlılık düşmanı.
Cengiz Uzmanoğlu :
Peki kuduzdan ölen insan ya da hayvanlar, size göre hangi nedenden dolayı ölüyorlar. Ayrıca Avrupa’da ve Amerika’da kuduz görülmediğine göre orada kuduz aşısı yaptırmaya çalışmıyorlarken neden sadece kuduz görülen ülkelerde kuduz aşısı ve imminglobülin tedavisi uygulanıyor.
Gül Temel :
Düşünün bakalım neden ölüyorlar? Isırılma sonrası kuduz aşısı almadan ve/veya hastanenin ölümcül tedavi(!) protokolünden geçmeden kimse ölmez. Aynı kafayla siz Covid'den de ölümler olduğuna inanmışsınızdır. DSÖ'nün hastanelere "pandemi yönergesi"ydi oysa, ne sebeple ölürse ölsün o kişinin ölümüne "Covid ölümü" deniyordu. Yahu düşünün.
Cengiz Uzmanoğlu :
İnsanlar protokol sebebiyle ölüyorsa, başıboş köpekler hiçbir tedavi almadan sonrasında yapılan incelemede kuduzdan öldüğü tespit edilmesine ne dersiniz. Her ölen köpeğe kuduz demiyorlar.
Gül hanım hayvanlar kuduzdan ölme olayına cevap vermediniz. Ancak bilimsel kanıt istiyorum. Siz söylüyorsunuz diye inanacak değilim.
Bu yarasa da ötenazi yapıldı ve DFA tarafından kuduz pozitif bulundu. RV, her iki yarasanın tükürük bezlerinden izole edildi.
Gül Temel :
dFA testinin hiçbir anlamı yok. Hepsini anlattım.
Antikor testlerinin hepsi yoruma dayalıdır.
"Virüs" tespit yöntemleri değildir bunlar.
MedyaMan
"Dertleri sokakların güvenliği değil! Dertleri çocuklarınız değil! Onlar çocuklarınızın gerçek düşmanları!" Bunları söylerken çelişmiyor musunuz? Başıboş köpeklerin sokakta kalması ısırılma vakalarına ve dolayısıyla kuduz aşılarının vurulmasına yol açıyor.
Gül Temel :
Hayır çelişmiyorum.
"Başıboş köpek sorunu" ayrıdır, bu sorunu kullanıp var olmayan kuduz virüsü üzerinden kuduz aşılanması için propaganda yürütmek apayrıdır.
Bu kişilerin yaptığı, kuduz propagandasıyla insanları aşı zehirlerini almaya yönlendirmektir.
Bu sorunun çözümü, insanları sakatlayan ve öldüren sıvılara itmek değildir!
Burada gerçekleri savunmaktan bahsediyoruz. Gerçekleri koşullara ve kişilere göre eğip bükemezsiniz. "Kuduz var" derseniz yalan söylemiş olursunuz çünkü kanıtınız olmadan bunu söylemişsinizdir. "Kuduz var" derseniz insanları kan dolaşımlarına zehir almaya teşvik etmiş olursunuz.
İnsanlara, kurtulması, vücuttan atılması pek güç olan o sıvılarla büyük zarar verirsiniz.
Bu zarar ısırılmanın verdiği zararla bir tutulamaz.
Doğru olanı söylemek zorundasınız.
Sokaklarda saldırgan başıboş köpeklere itiraz etmenin yolu insanların başına büyük belalar açacak yalanlara başvurarak yapılmaz.
Burada bir sorunun aslında tamamen kuduz aşılanmasını artırmak ve nihayetinde bu aşıları zorunlu tutmak için var edildiğini göremiyorsunuz.
Hâl böyleyken kuduz yalanı söylemeniz işte bu sorunun var edilme amacına hizmet edecektir zaten.
Comments