2017 yılında, dünyaca ünlü belgesel kanalı National Geographic, “İklim değişikliği işte böyle görünüyor” notuyla bir video paylaştı. Paylaşım tam 2.5 milyar görüntülendi ve kanalın en çok izlenen içeriği oldu.
Zavallı bir kutup ayısı, bizim yüzümüzden, bizim oluşturduğumuz iklim değişikliği yüzünden yiyecek bulamamış, kasları erimiş, bir deri bir kemik kalmış ve neredeyse ölmek üzere. Suratımıza çarpan bu görüntü gerçekten dehşet verici. Bizim yüzümüzden, bizden binlerce kilometre ötede yaşayan kutup ayıları bu hâle gelmiş öyle mi? Öyle mi? Gerçekten işin aslı öyle mi? Yoksa psikolojimizi ve vicdanımızı hedef alan ahlaksız bir medya manipülasyonu ile mi karşı karşıyayız?
Bunu anlamak için olan bitenin en başına gidelim.
Görüntülerin yayınlanmasından çok kısa süre sonra, uzmanlık alanı kutup canlıları olan bilim adamlarından haklı sorular gelmeye başladı. Polar Bear Science sitesi konuyla ilgili bir yazı yayınladı. Yazıda, bahsi geçen bölgede aynı dönemde diğer kutup ayılarının son derece sağlıklı olduğu, tek bir kutup ayısının bu hâlde olmasının insan kaynaklı bir iklim değişikliği ile bağdaştırılamayacağı yazıyordu. Açıklamada aynı zamanda “bu yaptığınız bağış almak için bir çalışma olabilir ama bilimsel olarak hiçbir değeri yok” ifadesi de bulunmaktaydı.
1 yıl sonra sorular giderek yoğunlaşınca, National Geographic bir özür yazısı yayınladı. Kutup ayısının görüntülerini çeken SeaLegacy derneğinin ortağı Cristina Mittermeier’ın kaleminden çıkan yazı “Yanlış Giden Neydi?” başlığıyla kanalın resmi sitesinde yayınladı.
Yazı, akıllara gelenden çok daha şok edici detayları ve bir skandalı ortaya çıkardı. Önce Mittermeier’ın yazısından o satırlara bakalım:
“Fotoğrafçı Paul Nicklen ve ben, iklim değişikliğinin aciliyetini anlatan görüntüleri yakalamakla görevliyiz. İklim değişikliğinin yaban hayatı üzerindeki etkilerini belgelemek kolay değil. Bu imge ile geleceğin nasıl olacağını hayal etmelerine yardımcı olacak bir yol bulduğumuzu düşündük. Belki de saftık...
Paul, kutup ayısını bir yıl önce Kanada Arktik Bölgesi'ndeki Somerset Adası'ndaki yalıtılmış bir koya yaptığı keşif gezisi sırasında buldu. Hemen benden SeaLegacy SeaSwat ekibimizi toplamamı istedi.
Paul kutup ayısının durumu hakkında beni uyarmıştı, ama hiçbir şey beni gördüğüm şeye hazırlamamıştı. Ben fotoğraflar çektim ve Paul video çekti.
National Geographic videoyu aldı ve altyazı ekledi. Kanalın web sitesinde en çok görüntülenen video oldu... Görevimizi başarıyla tamamladık, ama bir sorun vardı: Anlatının kontrolünü kaybettik. National Geographic’te yayınlanan videonun ilk satırı ‘İklim değişikliğinin görüntüsü işte bu!’ diyordu. Geçmişe baktığımda şunu söyleyebilirim: National Geographic bu başlık ile çok ileri gitti. Belki biz de, tüm hikayeyi anlatmamakla bir hata yaptık.”
Özür yazısının ne anlattığını fark ettiniz mi?
National Geographic bu özür yazısını yayınlayana kadar Paul’un ayıya tesadüfen rastladığını ve videosunu çektiğini sanıyorduk. Fakat böyle değilmiş...
Ayıyı video çekiminden en az iki gün önce bulmuş ve elinde bir uydu telefonu varmış. Bölgeyle ilgilenen veterinerleri veya biyologları aramak yerine film ekibini aramış.
Yani Paul hassas bir çevre aktivisti ama aklına gelen ilk şey, biyologlara ve veterinerlere ulaşarak bu ayıya yardım etmek değil; ayının bu hâlini profesyonel şekilde görüntüleyebilmek olmuş.
Bir canlının acı çekerek ölmesini izlemişler ama bunu ‘görev başarılıydı’ diye sunuyorlar. Görünüşe göre iklim değişikliği savunuculuğunun onları insan olma sorumluluğundan kurtardığını düşünüyorlar. Yaptıkları eylemin, ‘dava’ diye sundukları şeyle taban tabana bir zıtlık içinde olduğunu asla ama asla göremiyorlar.
Tam burada bir soru sormak istiyorum:
Ne tür bir insan, ağır acılar içinde can çekişen bir hayvanın çevresinde günlerce hayvanın acısını dindirecek hiçbir şey yapmadan sadece ‘Bu hayvanın acısını nasıl kullanırız?’ planı yapar? Ne tür bir insan propaganda uğruna bu derece zalimleşebilir?
Mittermeier özür yazısında “kontrolü kaybettik” ifadesini kullanıyor.
Oysa öyle görünüyor ki, kaybettikleri şey kontrolleri değil, insanlıkları...
Kaynak : 19.10.2020
Comments