top of page

6 Nisan Raporu

Almanya’daki Robert Koch Enstitüsü’nün hazırladığı özel bir raporda yer alan en son test rakamları, pozitiflerin oranının (yani, pozitif çıkanların test sayısının yapılan test sayısına oranı) medyada gösterilen ekponansiyel (git gide hızlanan) eğrilerden çok daha yavaş yükseldiğini ve Mart ayı sonunda korona virüsleri için oldukça tipik bir değer olan yalnızca %10 olduğunu gösteriyor. Multipolar dergisine göre, bu nedenle, “virüsün tehlike yaratacak bir hızla yayılması gibi bir durum söz konusu olamaz”.


Hamburg’daki adli tıp başkanı Profesör Klaus Püschel, Kovid-19 hakkında şu açıklamada bulunmuştur: “Bu virüs hayatımızı aşırı bir biçimde etkiliyor. Bu durum virüsün yarattığı tehditle orantısızdır. Şu anda neden olunan astronomik ekonomik yıkım da virüsün oluşturduğu tehlike ile orantılı değil. Korona ölüm sayılarının yıllık ölüm sayıları içinde bir doruk olarak bile görünmeyeceğine ikna olmuş durumdayım.” Örneğin Hamburg’da, “daha önceden hasta olmayan tek bir kişi bile” virüsten ölmüş değil: “Şu ana kadar incelediğimiz kişilerin hepsinde kanser, kronik bir akciğer hastalığı, aşırı sigara tüketimi veya obezite vardı; diyabet veya bir kalp damar hastalığından muzdariptiler. Bu virüs adeta bardağı taşıran son damladır. “Kovid-19 yalnızca sıradışı vakalarda ölümcül bir hastalıktır, ama çoğu vakada ağırlıklı olarak zararsız bir viral enfeksiyondur.” Buna ek olarak, Dr. Püschel şunları söylemiştir: Çok az sayıdaki vakada ise şu anki korona enfeksiyonunun ölümcül sonuçlarla hiçbir ilgisi olmadığını, çünkü örneğin bir beyin kanaması veya bir kalp krizi gibi, başka ölüm nedenleri olduğunu gördük. Adli tıp uzmanı Dr. Püschel, Korona’nın kendisinin “özellikle tehlikeli bir viral hastalık olmadığını” söylüyor. Somut muayene sonuçlarına dayanan istatistikler yapılmasını istiyor.

“Uzmanlarca incelenmemiş herbir ölüm ile ilgili bütün spekülasyonlar yalnızca tedirginliği artırıyor.” Robert Koch Enstitüsü kurallarının aksine, Hamburg son zamanlarda “korona virüslü” ve “korona virüsünden” ölümler arasında ayrım yapmaya başladı. Bu ise Kovid-19 ölüm sayılarının düşmesine yol açmaktadır.


Alman virolog Hendrik Streeck, şu anda Kovid-19 patojeninin dağılımı ve bulaşma yollarını belirlemek üzere bir pilot çalışma yürütüyor. Bir söyleşide şu bilgileri vermektedir: “Heinsberg bölgesinde ölmüş olan 40 kişiden 31’inin vakalarını yakından inceledim ve bu insanların ölmelerine fazla şaşırmadım. Ölenlerden biri 100 yaşını aşmıştı, bu nedenle de basit bir soğuk algınlığı bile ölümüne yol açabilirdi.” Başlangıçtaki varsayımların aksine, Streeck, kapı kollarından ve benzerinden bulaşma (yani, “smear” enfeksiyonu) olduğunu kanıtlayabilmiş değildir.


İsviçre’de hastaneler çok düşük kapasite kullanımı yüzünden birbiri ardına kısaltılmış mesai yapılacağını duyurmaya başladı: “Tüm bölümlerdeki çalışanların çok az işi var ve bu durum bir ilk adım olarak fazla mesaiyi ortadan kaldırdı. Artık kısaltılmış mesai de kayıtlara geçiyor. Bunun maddi sonuçları çok ciddi.“ Bir hatırlatma olarak, Zürih’teki ETH Üniversitesi tarafından yapılmış gerçekçi olmayan aşırı varsayımlara dayalı bir çalışma, İsviçre’deki kliniklerde 2 Nisan itibariyle darboğaza girileceğini öngörmüştü. Şu ana kadar hiçbir yerde böyle bir şey olmadı.


İsviçre’de, 2017 yılı başında dikkat çekici bir grip dalgası vardı. O sırada, yılın ilk 6 ayında 65-yaş-üstü nüfusta neredeyse 1500 fazladan ölüm oldu. Normalde, İsviçre’de her yıl %95’i 65 yaşının üzerinde olan yaklaşık 1300 kişi zatürreden ölmektedir. Bununla kıyaslandığında, şu anda İsviçre’de Kovid-19’lu (Kovid-19’un neden olduğu değil) toplam 762 ölüm olduğu bildirilmiştir.


Almanya çevre laboratuvarı müdürü; kuzey İtalya’daki Lombardiya bölgesi sakinlerinin, herkesçe bilinen yüksek bir lejyonella (çev. notu: Lejyoner Hastalığı’na yol açan bakteri) kirliliğinden dolayı, Kovid-19 gibi viral enfeksiyonlardan özellikle kolay etkilendiklerinden kuşkulanıyor: “Akciğerler, mevcut durumda olduğu gibi, bir viral enfeksiyon yüzünden zayıf düşmüşse, bakterilerin işi kolaylaşır, hastalığın seyrini olumsuz yönde etkileyebilir, komplikasyonlara yol açabilir.” Lombardiya’da bölgesel zatürre salgınları, lejyonella bakterisi bulaşmış buharlaşma yoluyla çalışan soğutma sitemleri yüzünden zaten geçmişte de olmuştur.


Çin’den alınan haberlere dayanarak, pozitif testli yoğun bakım hastaları için vakit kaybetmeden uygulanması öngörülen sert bir müdahale olan entübasyon (tüp/hortum yerleştirilmesi) ile suni solunuma dayanan tıbbi protokoller dünyanın dört bir yanında kabul edilmişti. Protokollerde daha yumuşak bir uygulama olan maske aracılığıyla yapılan suni solunumun yeterince güçlü olmadığı belirtilirken, bu yöntemle “tehlikeli virsüslerin” aerozoller (havada asılı kalan çok küçük tanecikler) yoluyla yayılma riskinin de bulunduğu vurgulanıyor. Halbuki Mart ayı gibi erken bir tarihte bile, Alman doktorlar entübasyonun akciğerlerde ek tahribata yol açabileceğine ve toplamda başarı şansının düşük olduğuna işaret etmişti. Bu sırada, ABD’deki doktorlar da entübasyonu, hastalara “faydadan çok zarar getiren bir yöntem" olarak tarif etmiştir. Hastalar çoğunlukla akut akciğer iflasından değil de artırılan basınçla yapılan suni solunum nedeniyle daha kötüye giden bir tür “yüksek irtifa hastalığı” ‘ndan zarar görmektedir. Şubat ayında Güney Kore'li doktorların bildirdiğine göre, durumu kritik olan Kovid-19 hastaları, bir suni solunum cihazı olmaksızın yapılan, oksijen tedavisine iyi cevap veriyor. Yukarda söz edilen Amerikalı doktor, ek akciğer tahribatına yol açmamak için, suni solunum cihazı kullanımının acilen yeniden gözden geçirilmesi gerektiği konusunda uyarıda bulunuyor.


ABD’nin resmi Kovid-19 öngörüleri şu ana kadar, hastaneye yatacak hasta sayısını 8 kat, ihtiyaç duyulacak yoğun bakım yatağı sayısını 6,4 kat ve ihtiyaç duyulacak suni solunum cihazı sayısını 40,5 kat abartılı tahmin etmiştir.


Kovid-19 paniğini eleştirenlerin, uluslararası tanınmış ve ilk örneklerinden biri olan Dr. Wolfgang Wodarg'ın websitesi, Alman hizmet sağlayıcı Jimdo tarafından bugün birkaç saatliğine silinmiş, fakat güçlü protestoların ardından yeniden online olmuştur. Geçici kapatmanın genel şikayetlerden mi yoksa siyasi bir talimat yüzünden mi olduğu bilinmiyor.


Başbakan Angela Merkel'e bir Açık Mektup yazmış olan emeritus profesör Dr. Sucharit Bhakdi’nin üniversitedeki eposta adresi, daha önce kapatılmış, protestolardan sonra ise yeniden açılmıştır.


Danimarka Parlamentosu 2 Nisan’da, hükümetin koymuş olduğu kurallara uymayan bilgilerin yayınlanmasını yasaklayan ve websitelerinin silinmesine ve yazarlarının hapse atılmasına izin veren yeni bir yasa çıkarmıştır. Bazı yorumcular bunun sonucunda hemen geri çekilmiştir.


Almanya’da bilim ve tıp konularında yazan gazeteci Robert Schröder, bir makalesinde mesleğinin mevcut krizde tümüyle sekteye uğramakta olduğunu belirtmiştir: “Eleştirel, tarafsız bir Dördüncü Güç olarak, erk sahiplerini denetlemesi gereken bir meslek; nasıl olur da izleyicilerinin içinde bulunduğu kolektif isteriye, ışık hızında ve neredeyse oybirliği ile yenik düşebilir; sahibinin sesi olmaya, hükümet propagandasına ve uzmanların tanrılaştırılmasına kendini böyle teslim edebilir. Bu benim için anlaşılmaz bir hal, midemi bulandırıyor, artık canıma yetti, utanç içinde bu değersiz gösteri ile aramdaki ilişkiyi kopartıyorum.


Şu anda, insanlığın üçte biri "tecrit" altında, ki bu da İkinci Dünya Savaşı sırasında dünyada yaşayan insan sayısından daha fazladır.


ABD’de, işsizlik parası başvurularının sayısı hızla artarak 6 milyonu aşmıştır (bkz. Grafik), bu ise 1929’daki Büyük Bunalım’dan bu yana eşi benzeri olmayan bir rakamdır.


Yüzü aşkın insan hakları ve sivil özgürlükler kuruluşu, “korona krizi” ‘nin insanlığı bir sürveyans (gözetleme) devleti haline getirdiği uyarısında bulunuyor. Twitter’da #covid19 hashtag’inin yerini, kısmen #covid1984 hashtag’i aldı.


ABD’li jeostratejist Henry Kissinger, Wall Street gazetesinde şöyle yazıyor, “Korona virüsü pandemisi dünya düzenini sonsuza dek değiştirecek”. ABD, bir yandan “yeni bir dönem için acil planlama çalışmaları” ‘na başlarken, yurttaşlarını hastalıktan “korumak” zorundadır.


73 görüntüleme

İlgili Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page